9 Eylül 2014 Salı

NE YAPTIM ŞİMDİ ...

Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş.
Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı
olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.
Şeytan kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının
ipini biraz gevşetmiş.
Buzağı bu az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye
daha fazla dayanamamış debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş.
Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş.
Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın eline geçirdiği odunu
buzağıya vurunca yavru yere yığılmış.
Yavrusuna saldırılan inek kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.
Uzaktan geçmekte olan kadının kayın pederi, ineğin ´gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş.
Silah sesini duyan koca , karısını yerde cansız yatar babasını da elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam , bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş.
Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan;

"BU FELAKETİ DE BANA YÜKLERLER, BUZAĞININ İPİNİ GEVŞETMEKTEN BAŞKA BEN NE YAPTIM ŞİMDİ" demiş.

BAHANEYDİ...















Dişlerim döküldü, saçım ağardı,
Yaşın ne günahı? yaş bahaneydi.
Talihim daş atdı, başımı yardı,
Buna daş neylesin? daş bahaneydi.

Bazen baharda da sararır yaprak,
Talihin elinde her şey oyuncak,
İnsanı öldüren eceldir ancak,
Azar da, bezar da, boş bahaneydi.

Lağ etme bedbahta, gülme nakama,
Bedbaht can atmakla yetişmez kama,
Bahtınnan kar yağdı, ömür bahçana,
Buna kış neylesin? kış bahaneydi.

Men kuzeyli oldum, bahtım güneyli,
Ona çatamadım, çalışdım hayli,
BAHTİYAR bahtından oldu gileyli,
Bu da sənin üçün hoş bahaneydi...

Bahtiyar Vahabzade