11 Nisan 2009 Cumartesi


KUR’AN-İ KERİM’DE GEÇEN, LOKMANİN ÖĞÜTLERİYLE İLGİLİ AYETLER

“And olsun ki, biz Lokman`a Allah`a şükret diye (rek), hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendi faydası için şükreder. Kim de nankörlük ederse, hiç şüphe yok ki Allah ganidir (müstağnidir), her hamde O layikdir”. (Lokman Suresi)
“Hani Lokman, oğluna (şöyle) demişti: “Oğulcağızım, Allah`a ortak koşma: Çünkü şirk – Allah`a ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür”. (Lokman Suresi, 12-13).
“Oğulcağızım gerçek (iyilik veya kötülük) bir hardal tanesi kadar olupta bir kaya içinde, ya göklerde, yahut yerin dibinde (gizlenmiş) bulunsa bile Allah onu getirir (ahirette karşısına kor ve hesabını görür). Çünkü Allah latiftir (lutüfleri çok, gücü, kudreti en ince, en gizli şeylere yetişir), hakkiyle haberdardır”. (Lokman Suresi, 16).
“Ey oğul! Namazı dosdoğru, devamlı kıl. İyiliği emret, kötülükten vaz geçirmeye çalış. Sana (bu emir ve nehiy sebebiyle) isabet eden her şeye katlan. Çünkü bunlar (bu işlerin her birisi) kesin surette farzedilen büyük işlerdendir”. (Lokman Suresi, 17).
“İnsanlardan (kibirlenip, böbürlenip) yüz çevirme. Yeryüzünde şımarık çalımla yürüme. Zira Allah her kibir taslayanı – kurulanı, kendini beğenip övünenin hiç birini sevmez”. (Lokman Suresi, 18)
“Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen ne yeri delebilir ve ne de dağların boyuna ulaşabilirsin”. (İsra Suresi,37).
“Yürüyüşünde mütedil ol! Sesini bir az alçalt! (Söylerken bağırma, çünkü) seslerin en çirkini (en bedi, en hoşa gitmeyen tatsızı, insana nefret vereni her halde) eşeklerin sesidir - anırışıdır”. (Lokman Suresi, 19)।

LOKMAN HAKİM’İN ÖĞÜTLERİ

Ey oğul! Allah için tevazü gösteren kimseyi Allah yükseltir. O kendini hakir görse de halk nazarında büyük insandır. Kibrilenen kimseyi Allah alçaltır. O kendini büyük görür ama halk nazarında hakir insandır. Bu hali, insanların ona köpekten ve domuzdan daha adi bir gözle bakmalarına sebep olur.
Ey oğul! Alimlerin sohbetinde bulun. Hakimlerin sözlerine kulak ver (onları dinle)! Zira Allah Teala bol yağmurla ölü toprağa hayat verdiği gibi, hikmetli sözlerin nuruyla ölü kalbleri diriltir, onlara hayat bahşeder.
Ey oğul! Dünya derin bir denizdir. Birçok kimse, dünya denizinde boğulmuştur. Öyleyse dünya denizinde takva - Allah kor­kusu senin gemin olsun. O geminin içi Allah`a olan imanın olsun. Yelkeni de allaha olan tevekkülün olsun. Bu suretle belki kurtulmuş olabilirsin. Sanmam ki başka türlü kurtula bilirsin.
Ey oğul! Nasıl oluyorda şu insanlar, kendilerine vaat olanlardan korkmuyorlar. Halbuki onlar hergün noksanlanmaktadırlar, yani ömürleri günden güne kısılmaktadır.
Ey oğul! Dünyadan ihtiyacını karşılayacak kadar al. Dünyaya büsbütün kendini verme, ahiretine zarar verir. Dünyayı büsbütün bırakma, ona arka çevirme, fakir düşer, başkalarına yük olursun. Şehvetini kıracak kadar oruc tut. Seni namazdan alakoyacak kadar da tutma. Zira namaz, nafile oruçtan üstün bir ibadettir.
Ey oğul! İlmi; ülemaya karşı iftihar vesilesi olmak için öğrenme. İlmi; beyinsiz ve budalalarla mücadele ve münazea etmek için de öğremne. Meclislerde mersiyeler - ağıtlar, şiirler söylemek için de olmasın. Zahitliğe - dünyadan el eten çekmeye özenerek ve cahilliğe rağbet ederek ilmi bıramka.
Ey oğul! İlmin her türlüsünü öğrenmeye çalış. Kişi bilmediğine düşman olur.
Ey oğul! Meclisleri göz önüne al. Allah`ı ananlarını görürsen, onların yanına otur. Zira sen bilici olursan, bilgin sana faydalı olur ve bilgini artırmağa yardımcı olurlar. Eğer sen ilme ehil ve layık kimse olursan sana öğretirler. Umulur ki, Allah Teala rahmetiyle onlara tecelli eder, sen de onların arasında olur nasibini alırsın. Değer bir cemaatin Allah`ı zikretmediklerini görürsen onlarla oturma. Eğer sen bilgili bir kimse isen, bilgin onlara fayda vermez. Eğer bilgisizsen bilisizliğini artırırlar. Allah Teala onlara öfke ile tecelli eder, sen de onların arasında bulunur gazaba uğramış olursun.
Ey oğul! Yapacağın iyiliği, kıymetini bilen kimseye yap! Kurt ile koyun arasında dostluk olmadığı gibi, iyilik yapan kişilerle günahkar kimseler arasında dostluk olmaz. Her kim tartışmayı sever ona mübtela olursa azarlanır, kendisine sövülür. Kötü kişilerin karargahlarına – eğleştikleri yerlere giren kimse kötülükle itham olunur. Halbuki kötü akranlarla düşüp kalkan kişi, selamette olmaz, başı beladan kurtulmaz. Diline sahip olmayan kimse nadim olur, pişman olur.Ey oğul! Hayırlı kimselere köle ol, şerlilere dost olma.
Ey oğul! Allah`tan kork. Kalbin günahkar olduğu halde sana ikram etsinler diye, kendini insanlara mütteki – günahlardan çekinenler gibi gösterme.Ey oğul! Küçük yaşta çocuğunu edepli, terbiyeli yetiştirirsen, büyüdüğünde faydasını görürsün.Ey oğul! Bir işe arkanı dönerek talepde bulunma. Ona yönel ve onu kasdederek iste.
Ey oğul! Seherlerde öten horozdan daha aciz olma. Zira horoz, ötüşü ile Allah`ı zikrediyor. Halbuki sen o saatte yatağında uyuyorsun.
Ey oğul! Cahilin muhabbetine – sevgisine rağbet etme. Cahil, işlediklerine senin rıza gösterdiğini sanır.
Ey oğul! Yalandan sakın, yalan dinini ifsad eder. İnsanlar yanında mürüvvetin noksanlaşır. Bu takdirde utanma hissin azalır, izzet ve ululuğun elinden gider, küçük düşersin. Konuştuğun zanam seni kimse dinlemez, bir şey söylediğinde de seni tasdik etmez. Durum bu hale geldiği zaman artık yaşamakta hayır yoktur.
Ey oğul! Ben sükutumdan dolayı asla nedamet etmiş olmadım. Çünkü söz gümüşten olsa bile sükut altındandır.
Ey oğul! Tevbeni geciktirme. Çünkü ölüm (insana) ansızın geliverir.Ey oğul! Helal kazanç ile zengin ol, fakirlikten kurtul. Çünkü fakire şu üç haslet isabet eder:
1. Dini zayıflar;
2. Aklında da zayıflık başlar;
3. Mürüvveti – kendisinden umulan güzel haslet ve insaniyyeti gider. Bu üçten daha büyüğü ve ağırı, halkın kendisiyle alay etmesidir.
Ey oğul! İlim adamlarıyla düş kalk. Hikmet sahibi kimselerin hikmetli sözlerine kulak ver, iyici dinle. Çünkü Allah Teala, bol yağmurla ölü toprağı diriltdiği gibi, hikmet ışığıyla da, ölü kalbi diriltir. Yalan söyliyen kimsenin, yüzünün suyu dökülür (utanma hissi yok olur). Ahlakı kötü olan kimsenin gam ve kederi artar. Söz anlamıyan beyinsizlere söz anlatmaktan, koca taşı yerinden oynatmak daha kolaydır.
Ey oğul! Cenazede bulun, düğün yeneklerine gitme. Çünkü cenazeler sana ahireti hatırlatır. Dügün toplantıları, dünyaya olan iştahını çoğaltır.
Ey oğul! Cahil kimseyi işin için elçi olarak gönderme. Hakîm bulamazsan, kendi kendinin elçisi ol.
Ey oğul! Kendini unutup, başkasına İyilikle emretme. O takdirde sen bir kandile benzersin ki, o kandil başkalarını aydınlatmak için kendi kendisini yakar.
Ey oğul! Kıyamet günü bir adam getirilir, ateşe atılır. Ateş içinde değirmen taşı gibi dönmeye başlar, oradakiler, onun etrafını çevirerler ve ey Falan! Sen bize dünyada iyilikleri emreder, fenalıktan alıkoyar deyilmiydin? Derler. Evet ama, ben size emreder, kendim yapmazdım. Sizi nehyeder, kendim işlerdim.
Ey oğul! İşlerden küçük olanları hakir görme, Zira küçükler zamanla büyürler.
Ey oğul! Yola çıkmak icap ettiğinde sakın akşamdan yola çıkma. Geceyarısından sabaha kadar yolculuk iyidir. Yolculukta gerekli olan bütün eşyaların beraberinde olsun. Sana ve yol arkadaşlarına faydalı olacak ilaçları da yanında bulundur.
Ey oğul! Bir hata işlediğin zanam, bir ekmek parçası da olsa sadaka ver.
Ey oğul! Ben taşı, demiri yüklendim, kötü komşudan ağır bir yük taşımadım. Acıların hepsini tattım, fakirlikten daha şiddetlisini görmedim.
Ey oğul! O kadar tatlı olma ki, halk seni yiyip yutmasınlar. O denli de acı olma ki, ağızlarından atmasınlar.
Ey oğlum! Hasetçi için üç alamet vardır:
1. Arkadaşını arkasından çekiştirir;
2. Yüzyüze güldiklerinde yaltaklanır;
3. Arkadaşının başına bir felaket geldiğinde sevincinden şenlik yapar.Ey oğlum! Ateşin odunu yakıp tükettiği gibi, hasret de, insanın bütün iyi işlerini sevaplarını mahv eder.
Ey Oğul! Altın ateşle, salih kişi de bela ile denenir. Allah bir insan topluluğunu, sevdiğinde belalandırır. Allah`tan gelene razı olanlar için Allahın rızası vardır. Allah`tan gelen belaya kızarsa, onun içinde Allah`ın gazabı vardır.
Ey oğul! Sana bir ni`met geldiğinde kendinle Allah arasında, başkaca ni`met veren birisini hatırlama onu Allah`tan bil. Allah`tan başkasının verdiğini, kendin için bir ödenti, bir yük say.
Ey oğul! Kötü kadından sakın, ihtiyarlık gelmeden önce seni kocaltır. Kadınların şerlilerinden de sakın, zira onlar hiç bir zanam hayra çağırmazlar. Kadınların hayırlılarından da korun, ihtiyatlı ol.
Ey oğul! Ölüm ansızın gelmeden önce, ölüm için hazırlan. Ona ne zanam kavuşacağın belli olmaz, bilinmez.
Ey oğul! Çok gülmekten sakın. Çok gülmek kalbi öldürür.
Lokman Aleyhisselam buyuruyorki: Ey oğul! Ölü bir kalbi diriltmek için on adet hikmetle amel etmek lazımdır.
1. Fakir ve miskinlerle oturmak;
2. Dünyaya bağlı kralların meclislerinden sakınmak. Onlardan uzak olmak;
3. Düşkünlere yardım elini uzatmak, onlarla hemhal olmak;
4. Köleleri azat edip, hürriyetlerine kavuşturmak;
5. Garipleri konuklamak;
6. Mal ile cömertlik edip fakirleri zangin etmek;
7. İlmiyye amil alimlere hürmet etmek;
8. Yaşlılara saygı göstermek suretiyle, kendini sevdirmek;
9. Emr-i bilma`rufu, nehy`i anilmünkeri harfiyen uygulamak;
10. Ne Cennet ümidi, ne de Cehennem korkusuyla ibadet etmek”.
Ey oğul! Üç gerçek ancak üç şeyle bilinir:
1. Halim – yumuşak huylu kişi, ancak öfkelendiği zaman bilinir;
2. Kahraman – cesur kimse, savaş meydanında bilinir;
3. Hakiki kardeş ve gerçek dost da, kendisine ihtiyaç hasil olduğunda bilinir.
Ey oğul! Eğer bir kimseyi kendine kardeş edinmek istersen, kardeş olmadan önce onu, bir bahane ile öfkelendirir। Nasıl davranacak bak। Eğer o, öfkeli olduğu halde sana insaflı davranırsa, onu kardeşliğe kabul et, aksi halde onu bırak। Ondan sakın। Oğlum! Sana yapacağım tavsiyelerimi tutarsan, sen (kavminin) ulu kişisi olursun। Yakınlarına ve uzaklarına karşı iyi ve yumşak huylu kişiler gibi davran। İyilere, kötülere cehlini bildirme. Arkadaşlarını koru. Hısım ve akrabayı ziyaret et. Onlardan söz taşıyanların sözlerine bakma. Hısımlarını öyle sözlerden emniyyete kıl, aranız açıl-masın. Öyle arkadaşlar edin ki, birbirinizden ayrıldığınızda ne sen onları, ne onlar seni ayıplama-sınlar, aleyhte konuşmasınlar.
Ey oğul! Yemeğini Allah`tan korkan kimseler yesin. İşini de yalnız alimlere müşavere et.
Ey oğul! Elbiseleri eski olduğu için, kimseyi hakir görme. Zira onun da senin de rabbiniz birdir.
Ey oğul! Dilini – Allah`ım beni mağrifet et, beni bağışla – demeye alıştır. Çünkü Allah`ın icabet saatlerinden birine tesadüf eder de reddolunmaz.
Ey oğul! ilk edineceğin şey, imandan sonra salih bir arkadaş, bir dost olsun. Zira iyi dost hurma ağacı gibidir. Altında oturursan gölgelendirir. Odun olarak yakarsan sana fayda te`min eder. Meyvesinden yersen, onu çok hoş bulursun.
Ey oğul! Acıyan kimseye daima acınır. Her kim susar diline geleni söylemez se, selamette olur. Kim hayır söyler ve işlerse, sevap yönünden zengin olur. Kim de kötülük yapar ve söylerse, günahkar olur. Diline sahip olmıyan kimse pişman olur.
Ey oğul! Kendi kendine gamlanıp kederlenme. Tasalarla kalbini meşğul etme. Tamahtan sakın. Kazaya rıza göster. Allah`ın sana ayırmış olduğuna kanaat et, yaşayışın saflaşır, sevincli olur, hayatın tadını alırsın. Başkalarının elindekine göz dikme. Ayağını sıcak tut, başını serin! Yemeğine dikkat et, düşünme derin!Oğul! Hayır ve hasenatını ehline ver. Tutumlu ol, israfçı olma. Cimrilikle mal biriktirme, malını da saçıp savurma.
Ey oğul! Halkın kendisini öğmelerini arzu etmiyen ve yermelerini de istemiyen kimse gibi ol ki; o, insanlardan müstağni, insanlar da ondan rahatta olurlar.
Ey oğul! Kötü huydan, gönül darğınlığından, sabır azlığından sakın. Bu hasletler kendisinde bulunan kimse ile arkadaşlık etme. İnsanlar arasında böylelerinden, daima uzak dur. İşlerini severek yapmayı huy edin. Ahlakını güzelleştir. İnsanlara güler yüz göster. Hayırlı kişileri sev, fana kişilerden uzaklaş.
Ey oğul! Bildiklerinle amel etmeden, bilmediklerini öğrenmeye kalkışma.Ey oğul! Ortada gülmeye sebep yik iken gereksiz yere gülme. İhtiyatsız yürüme. Seninle ilgisi bulunmayan şeyi sorma. Başkasının malını koruyup, geliştirip kendi malını telef etme, boşa verme. Oysa senin gerçek malın, sen ölmeden önce Allah rızası için takdim ettiğindir.
Ey oğul! Borçtan sakın. Zira borç gündüzün zilleti, gecenin tasasıdır.
Ey oğul! Ahiretin için dünyanı sat ki, her ikisini de kazanmış olasın. Ahiretini dünyan için satarsan, ikisinden de elin boş çıkar, zarara uğrarsın – hepsini birden kaybedersin.
Ey oğul!
1. Zinhar avreti sırdaş eyleme. (Sakın ha, hanımına gizli işleri söyleme);
2. Alçaktan borc etme. (Hasis, cimri kimseden ödünç alma);
3. Avam ile (cahil, aşağı takımdan birisiyle) dostuk eyleme. Ziyan edersin;
4. Allah’dan başkasına tapma. (Allah`tan başkasına ibadet eyleme. Yani ibadetinde eş ve ortak koşma);
5. Peygamberleri inkar etme;
6. Gündüz çok uyuma (Tenbel olma). Geceleri az uyu (ibadet eyle).
7. Sildiğini saklama (Münasip bir yerde hemen zeruretini yok eyle).
8. Çok cima` etme (cinsel arzularını mümkün olduğu kadar frenle).
9. Gecede su içme. Ayak üstünde su içme (tıbbi mahzuru dolayısıyla).
10. Doyuncayadek yedikte, üzerine yemek yeme. Az yemek ile kanaat eyle daima sağlam olasın.

LOKMAN HAKİM’İN HİKMETLİ SÖZLERİ

1. “Şer, ancak şer ile söndürülür” – diyen kimse yalan söylemiştir. Eğer bu sözün sahibi, sözünün doğru olduğunu iddia ediyorsa, yanmakta olan bir ateşin yanında olan bir ateşin yanında, başka bir ateş yaksında görelim. Bu iki ateşin birisi diğrini söndürür mü hiç? O halde sözün doğrusu: “Şer ancak hayırla söndürülür, bertaraf edilir” hükmünü ifade edenidir. Nitekim “ateş, ateşle değil, su ile söndürülür”.
2. İnsanların en yaramazı, en şerlisi kimdir? – İnsanların kötü hareketlerdde bulunduklarını gördüğü halde neme lazım? Diyen kimsedir.
3. Mü`min kişi akibet ve neticeyi gördüğünde, pişmanlıktan emin olur.
4. Sıhhat gibi mal yoktur. Gönül hoşluğu gibi nimet yoktur.
5. Akıllı bir kimseye lyık olan aile arasında çocuk gibi olmak. Toplum arasında bulunduğunda erkek olmaktır.
6. Lokman Hakim`e “Bilgeliği kimden öğrendin” diye sordular? – “Körlerden öğrendim” dedi. Ve “çünkü onlar elindeki dey­nekle araştırmadan, önünü iyice taramadan adım atmazlar. Basacakları yerin sağlamlığına iyice kanaatleri geldikten sonra yürürler, yoksa o yönü bırakıp başka semti ararlar. Bundan dolayı ben de bir iş yapacağım ve konuşacağım zaman düşünür, fay­dalı bir söz ise konuşurum, iş ise yaparım. Faydasızlarsa bırakmayı ve susmayı tercih ederim”.
7. Hiç yaşamamak yıllarca hata içindee yaşamaktan iyidir;
8. İştahin galip oluncaya kadar yemek yeme, henüz iştahın varken elini yemekten çek;
9. İki kişi dünyadan hasretle gider. Biri malı çok iken yemeyen. Diğeri bilirken yapmayan;
10. Eğer bir kşi namaz kılmak için meyhaneye gitse, şarap içtiğini söylerler;
11. Düşman düşmanlıktan aciz kalınca, dostluğa başlar. Dostlukla öyle işler yapar ki, bunları yüz düşman yapamaz;
12. Ey Ademoğlu! Ya alim olarak, ya öğrenci olarak, ya da ilmi seven bir kimse olarak sabahla! Aman bunların dördüncüsü ol­ma. Sonra helak olursun;
13. Üç kimse ile tartışmamak gerektir. Zalim hükümdar, kadın ve hasta;
14. Korkunç hadiselere göğüs germeyen kimse, emeline nail olamaz. Hazırlık şiddetli gün içindir;

Lokman hakim zenginlerle görüştüğü zanam onlara şu tavsiye de bulunurdu:
1. Ey küçük nimet sahipleri! Sakın bununla büyük nimeti unutmayın;
2. Sabrın başlanğıcı zor, sonu tatlıdır;
3. Kılıç, ne kadar parlak olsada kesicidir;
4. Doğru konuş, sert olma;
5. Yemeğe tok, hikmete aç ol;
6. İyilik insanın emniyyet kemeridir;
7. Cömert ol ki, itibarın artsın;
8. Şükür, nimeti bereketlendirir;
9. balta beden, acı söz can yaralar;
10. İnsanların selamet rehberleri iyiliktir;
11. Dünyada her lezzeti tattım. İlimden daha lezzetlisini bulamadım;
12. Ayağını sicak tut, başını serin. Kendine bir iş bul, düşünme derin;

Oğlu Lokman (a.s.)`a babacığım:
- “İnsan için hangi haslet hayırlıdır?” dedi। Lokman Hakim:
- “Din” dedi, Oğlu:
- “Haslet iki olduğunda, iki olması gerektiğinde?” dedi, Lokman:
- “Din ile mal” dedi, Oğlu:
- “Bunlar üç olursa?” diy sordu। Babası:
- “Din, mal, haya” dedi, Oğlu:
- “Ya bunlar dört olursa?” diye sordu, Babası:
- “Din, mal, haya, güzel ahlak” diye cevaplandırdı, Oğlu:
- “Beş olurlarsa?” diye sordu। Babası Lokman Hakim:
- “Din, mal, haya, güzel ahlak, cömertlik” cevabını verdi, Oğlu:
- “Altı olursa?” dedi. Babası Lokman:
- “Oğlum, şu beş haslet bir insanda toplanırsa, o kimse tertemiz, Allah`tan korkan, Allah`ın dostu ve şeytanın tuzağından kurtulmuş birisidir” dedi.
(Kaynak: Hz.Lokman'ın oğluna öğütleri, Mehmet Öten, 1977)

1 yorum:

  1. Bloğun hayırlı olsun baba. Çok güzelyazılara yer vermişsin. Fırsat buldukça takip edicez. Selamlar...

    YanıtlaSil