6 Mayıs 2009 Çarşamba

İKİ KАRDЕŞ

Erkek kardeşlerin ikisi de babalarından kalma çiftlikte çalışırlardı.
Kardeşlerden biri evliydi ve çok ço­cuğu vardı. Diğeri ise bekardı. Her günün sonunda iki erkek kardeş ürünlerini ve karlarını eşit olarak bölüşürlerdi. Günün birinde bekar kardeş kendi kendine:
- Ürünümüzü ve karımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de hakça değil, Ben yalnızım ve pek fazla ihtiyacım yok. dedi, Böylelikle, her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin evindeki tahıl deposuna götürmeye başladı. Bu arada evli olan kar­deş, kendi kendine:
- Ürünümüzü ve karımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de hakça değil, üstelik ben evliyim, bir eşim ve çocuklarım var ve yaşlandığım zaman onlar bana bakabilirler. Oysa kardeşimin kimsesi yok, yaşlandığı zaman hiç kimsesi yok bakacak diye düşünüyordu. Böylece evli olan kardeş de her gece evinden çı­kıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin tahıl de­posuna götürmeye başladı.
İki kardeş de yıllarca ne olup bittiğini bir türlü anlayamadılar, çünkü her iki­sinin de deposundaki tahılın miktarı değişmiyordu.
Sonra, bir gece iki kardeş gizlice birbirlerinin deposuna tahıl taşırken çarpışıverdiler. O anda olan bi­te­ni anladılar. Çuvallarını yere bırakıp birbirlerini kucakladılar. Hayattaki en yüce mutluluk, sevildiğimize inanmaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder