27 Mayıs 2009 Çarşamba


АLLАH (C.C.) NАSIL MİSАFİR ЕDİLİR?

Musa аleyhisselаmın ümmeti:
- Ya Musa! Rabb’imizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ik­ram etmeye hazırız, dediklerinde Musa aleyhis­se­lаm, onları azarladı. “Nasıl olur, Allah (haşa) yemekten, içmekten ve mekаndan münezzehtir” diyerek bir daha böyle bir şeyi akıllarından bile geçirmemelerini tenbihledi. Fakat hz.Musa, Tur-u Sina'ya çı­kıp, bazı münacaatta bulunmak istediğinde, Allah ta­rafından şöyle nida olundu:
- Ya Musa neden kullarımın davetini bana ge­tirip söylemiyorsun? Musa aleyhisselаm:
- Ya Rabbi, böyle daveti si­ze gelip söylemekten haya ederim. Nasıl olur, Zat-ı Ulu­hiyetiniz onların söylediklerinden beridir, dedi. Allah (c.c.):
- Söyle kullarıma, onların davetine cu­ma akşamı geleceğim buyurdu. Musa aleyhisselаm gelip kavmini durumdan ha­berdar etti, hazırlığa başlandı, koyunlar, sığırlar ke­sil­di. Mümkün olduğu kadar mükellef bir yemek sofrası hazırlandı. Çünkü misafir gelecek olan ne bir vali, ne bir padişah, ne bir başka yaratıktı. Kаinatın ya­ratıcısı misafir olarak gelecekti. Hazırlıklar ta­mam­landıktan sonra, akşam üstü uzak yollardan geldiği belli; yorgun argın, üstü başı birbirine karışmış bir ih­tiyar gelip:
- Ya Musa! Uzak yollardan geldim, acım, bana bir miktar yemek verin de karnımı doyurayım, dedi. Hz.Musa:
- Acele etme, hele şu testiyi al da biraz su getir bakalım. Senin de bir katkın bulunsun. Biraz sonra Allah (c.c.) gelecek, dedi. Tabii adam daha fazla diretme­den çekip gitti. Yatsı vakti oldu, beklenen misafir ha­lа gelmedi. Sa­bah oluncaya kadar beklediler, halа gelen giden yok­tu. Ümidi kestiler.
Hz. Musa taaccüp için­de idi. İkinci gün Hz. Musa Tur'a gidip:
- Ya Rabbi, mahcup oldum. Ümmetim: “Ya sen bizi kandırdın, ya Allah sözünde durmadı” diyorlar dediğinde, şöyle hitap olundu:
- Geldim ya Musa, geldim. Açım dedim, beni suya gönderdin, bir lokma ekmek bile vermedin. Beni ne sen, ne kavmin ağırladı. Bunun üzerine Hz.Musa:
- Ya Rabbi bir ihtiyar geldi sadece, o da bir kul­du, Allah değildi. Bu nasıl olur? dediğinde Cenabı Allah:
- İşte ben o kulum ile beraberdim. Onu doyursa idiniz, beni doyurmuş olacaktınız. Çünkü ben ne semalara, ne yerlere sığarım, ben ancak aciz bir kulumun kalbine sığarım. Ben o kulumla beraber gel­miştim. Onu aç olarak geri göndermekle, beni ge­ri göndermiş oldunuz, buyurdu.
Demek ki, Allah için yapılan her şey, bizzat Al­lah'ın kendisine yapılmış gibi olmakta, Allah o kim­seden razı olmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder