8 Mayıs 2009 Cuma

PАRLАYАN KILIÇ

Venedik elçisi Antonio Jüstiniani, Yavuz Sultan Selim'in huzuruna girer. Yeri öpüp itimatnamesini su­nar, görüşmesini tamamlar.
Ülkesine döndüğün­de her­­­­kes, adeta bir ütopya medeniyetinin sultanı gibi gör­düğü, hayalinde canlandırmaya çalıştığı Cihan Pa­di­şahı Sultan Selim Han'ın nasıl birisi olduğunu so­rar:
- Göremedim, der Jüstiniani... Merak ederler:
- Odasına girdiğin, yanına kadar gittiğin halde nasıl göremedin? Jüstiniani şu müthiş itirafta bulunmak zorunda kalır:
- Kılıcı öyle parlıyordu ki, yüzüne bakamadım. Venedik elçisinin bu sözlerini duyan haşmetli hünkar:
- Paşalarım, Osmanlı'nın kılıcı parladığı sü­re­ce düşmanların başı daima öne eğik kalır. Amma Allah korusun, bu kılıç bir kınına girer de paslanma­ya başlarsa, o zaman işte bu kafalar yavaş yavaş di­kilir ve bize bir gün yukarıdan bakar, der.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder