27 Mayıs 2009 Çarşamba



АRPА VЕ SАMАN

Eski ramazanlardan birinde iki molla аdet ol­du­ğu üzere Anadolu köylerine ramazan hocalığı yapmaya çıktılar. Rahat birer köy bulmak için yollarına devam ederken, bir akşam vakti yolları üzerindeki bir köyde misafir oldular.
Ev sahibi köylü irfan sa­hi­bi, umur görmüş biriydi. Mollalar akşam namazı yak­­laş­tığı için hazırlanmak istediler. Biri abdest al­mak için dı­şarı çıktı. Ev sahibi köylü içeride kalana sordu:
- Arkadaşının tahsili, terbiyesi yeterli midir, Kur'­a­n'ı iyi okur mu, tefsir ve hadis öğrenmiş midir? Odada kalan cevap verdi:
- Yok canım, ne tahsil ve terbiyesi, ne ilmi? Eşeğin biridir, bir şeyden anlamaz. Biraz şarlatandır, ona güveniyor. Bu arada dışarı çıkan içeri girdi ve içerideki dı­şarı çıktı. Köylü içeri girene de arkadaşı için aynı so­ruyu sordu. O da arkadaşı için şöyle dedi:
- Sığırın biridir, Ilim ve edepten hiç nasip alma­mış­tır. Istanbul'da boşuna kaldırım çiğnemiştir. Mollaların hazırlanması bitince birlikte akşam na­­mazı kıldılar. Namazdan sonra ev sahibi akşam ye­meği getirdi ve mollaları sofraya buyur etti. Sof­ra­da ağzı kapalı üç tabak yemek vardı.
Ev sahibi bunlardan ikisini birer birer mollaların önüne, diğerini de kendi önüne koydu ve haydi buyurun deyince her­kes önündeki tabağı açtı.
Mollalardan birinin taba­ğın­da arpa, diğerinin tabağında saman vardı. Ev sa­hibi köylünün tabağında ise nefis bir tas kebabı bu­lunuyordu.
Mollalar şaşırdılar, kızarıp bozardılar. Ev sahibi onların bir şey söylemesine fırsat bırakma­dan durumu aydınlatmaya başladı. Önce önünde ar­pa olana dönüp şöyle dedi:
- Arkadaşın senin için eşeğin biridir, dedi. Bu­nun için sana arpa koydurdum. Çünkü bir kimseyi en iyi arkadaşı tanır. Kişiyi arkadaşından sorarlar. Sonra önünde saman olana döndü ve:
- Senin için de arkadaşın "sığırdır" dedi. En iyi sı­ğır yiyeceği saman olduğu için senin tabağına da saman koydurdum. Buyurun, afiyet olsun, dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder